Sokak aralarında kalmış minicik kuyumcu, saatçi, ayakkabı ustaları vardır, orada herşeyin sizin için bir mücevher gibi işlenerek, her an baştan yaratılarak çalışıldığını bildiğiniz... zamanları şu andadır… her iş en büyük iştir ve her iş en önemli iş… onlar simyacıdırlar, yarattıkları eserleri aynı zamanda tutkularıdır da... varlık nedenleridir de… ruhları dünyanın bir yerinde, özgür ve özgündürler.
Haute Couture bir terzi olduğunuzu hayal edin… Ambalaj Tasarımı, müşterinizin istediğini değil, giyileceği yer ve zamana göre en doğru kumaş ile, müşterinizin fiziksel özelliklerini de yansıtacak, belki bazı kusurlarını iyi kamufle etmenizi gerektirecek, güzel ya da özel yanlarını cesurca ortaya çıkartabileceğiniz doğru elbiseyi dikmektir. Bu elbiseyi sabah kahvaltısı? bir düğün? bir kokteyl? yoksa bir açık hava partisinde mi? gece mi? gündüz mü? giyecektir? Elbisenin iyi dikilmesinden de önemlisi, giyileceği yer ve etkinliğe göre en doğru renk ve tasarımı içermesi, müşterinizin karakterini de yansıtabilen bir gustosu, tarzı, benzersizliği olmasıdır.. O elbiseyi müşterinizden bir başkası giyemeyecek denli ‘ona’ özel olabilmesidir…
Ambalaj Tasarımı, bir markanın rafta tüketicisiyle en fazla 3 saniyecik buluşabildiği, ürünün bire bir iletişimini gerçekleştirdiği yüzüdür. Ya ürününüzü o kısacık zaman içinde tüketicisi ve yeni tüketiciler edinmesini sağlayarak satarsınız ya da tüketicinizi aynı ürünün markasını çok daha doğru anlatan, pazarlayan bir rakibine kaptırırsınız…Kısacık bir anda herşey olur ve biter.
…İşte o ufacık zaman diliminde raflarda markanızı, rakiplerinden benzersiz kılan özelliklerini en yalın, en etkili bir biçimde nasıl söylediğinizin formülüdür aslında Ambalaj Tasarımı…Bu bağlamda da tasarım ürünün önüne geçmemeli, süsleme değil, doğrudan ürünü satan, akıllı bir tasarım olmalıdır…
Akıllı tasarım, tüketicisini, rakiplerini artı ve eksileriyle çok iyi çalışmış, farkındalığı yüksek, ne söylemek istediğini uzun cümlelerle boğmadan, hızlı, yalın ve doğru bir biçimde aktaran ve o çok değerli 3 saniyeyi doğru kullanan tasarımdır.
Çalıştığım markalarla, onların bir parçasıymışcasına, ekip ruhuyla çalışabilmek, briefleri onlarla birlikte oluşturarak işi tılsımlı bir hale dönüştürebilmek içindir minik bir atölye olarak kalışım… her işe yeni yeniden ilk kez calışıyormuşcasına bakabilme heyecanını ve belki de bizden istenilenden de ötesini görebilmek, hayır diyebilme cesaretini yitirmemek içindir... her elbisenin her kişiye uymadığını, her markaya kendi kurumsal ve tüketici kimliğine uygun calışmalar yapılması gerektiğinin önemi nedeniyledir... güzel bir deyiş vardır bilirsiniz… aynı nehirde iki kez yıkanılmaz...
Evrende her şey enerjidir ve hiçbir şey aynı kalmaz. Markalar da... tüketicisi de…sattığınız şeyin iceriği de… rakipleriniz de… raflar da… dünya da… trendler de… değişim süreklidir ve bir iletişimcinin, bir ambalaj tasarımcısının hiçbir konuda uyuma, dinlenme lüksü yoktur…
“Öyle kolay sanat değildir uyumak, onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerek..”
F.Nietzsche